“Türkiyelilik” kavramı üzerinden yapılan sinsi tartışmalar

2 Eylül Pazartesi günü, Kocaelispor’un Şanlıurfa’da oynadığı lig maçında yaşanan olay, ülkemizdeki adaletsizlik ve çifte standartları çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Kocaelispor taraftarının stadyuma götürdüğü Göktürk alfabesiyle yazılmış “TÜRK” pankartı, güvenlik güçleri tarafından rakip takım taraftarını tahrik edebileceği gerekçesiyle stadyuma alınmadı. Bu durum, Türkiye’nin farklı şehirlerinde adalet anlayışının ne kadar çarpık olduğunu ve kuralların nasıl keyfi bir şekilde uygulandığını ortaya koyuyor. Kocaeli’nde ve Urfa’da uygulanan kurallar bu kadar farklı mı? Bir pankarttan tahrik olup taşkınlık yapacak kişileri kontrol etmek, emniyet güçlerinin asli görevi değil midir?

Görünen o ki, açılım sürecinde şımartılan bazı etnik gruplara hâlâ pozitif ayrımcılık yapılmakta ve bu ayrımcılık spor gibi apolitik olması gereken alanlara da sızmış durumda. Federasyon Başkanı’nın adını anmayacağım bir takımın atkısını boynuna asarak açıkça desteklemesi, sporun da bu ayrımcılıktan payını aldığını kanıtlıyor.

Bu olayda söz konusu Kocaelispor olduğu için kentimizde daha fazla dikkat çekmiş olsa da ülke genelinde “Türkiyelilik” kavramı üzerinden yapılan sinsi tartışmaların bir parçasıdır. Türkiye’de bazı çevreler, çeşitli etnik grupları sayarak her birinin karşısına milyonlarca insan rakamları koyarak, Türk milletini bir azınlık gibi göstermeye çalışıyorlar. Son yıllarda “Türk kimliği” tartışmaları açılarak, Türk milletinin bu toprakların kurucusu ve gerçek sahibi olma rolü sorgulanıyor ve sıradan bir etnik grup olarak değerlendirilme çabası artıyor.

Kadim Türk milletinin 1500 yıl önce kullandığı alfabe ile yazılmış “Türk” yazısının ve Bozkurt gibi sembollerin ırkçılıkla ilişkilendirilmesi, kendini Türk olarak kabul etmeyenlerin “Türkiyeli” olmayı moda haline getirmesi, Türk milliyetçiliğine karşı alçakça bir saldırıdır. Bu, Türk milletinin tarihini, kültürünü ve varoluşunu küçümseyen, köksüz ve dar görüşlü bir yaklaşımdır.

Türk milletinin yüce varlığı, tarih boyunca her türlü zorluğa göğüs germiş ve bu toprakları vatan yapmıştır. Kendini Türk olarak kabul etmeyenlere bir kez daha hatırlatmak isterim ki, Yüce Türk milleti bu topraklarda herkese kucak açtı, birçok etnik grubu ölümden ve yok olmaktan kurtardı, özgürlük sundu, ev verdi, toprak verdi, sofradaki ekmeği paylaştı, eğitim imkânı sağladı, iş verdi ve devletin her kademesinde yer verdi. Bu gerçekleri kimse unutmasın.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli, Türk milletinin kanı ve canıyla atılmıştır ve bu gerçeği kimse değiştiremez. Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek için en doğru yol, Türk kimliğini tartışmaya açmak yerine bu vatanı kuranlara ve bugüne kadar yaşatanlara saygı duymaktır. Türk Milletinin ve Türk Devletinin onuru ve varlığı, bu topraklarda ebediyen sürecektir.